2.6.09

Nascentes Morimur vs Dum Spiro Spero

Doğum ne kadar sıradansa ölüm de o kadar sıradan. Her ölüm erken ölümdür denir; oysa ki hepimiz ölecek yaştayız.

Nascentes Morimur (Doğduğum andan itibaren ölmeye başladım) 
İnsancıklar doğduğu andan itibaren öleceğini bilirler. Onlara sunulan hayat ise -süresi önemli olmaksızın- ölüme yapacakları hazırlık için oldukça yeterli bir zamandır. Aslında ölüm için bir hazırlık yapılması gerekiyorsa da bunu acı dolu ve çileli bir yolculuktan ziyade acı dolu ve çileli bir yolculuğun bitmesi olarak görmek lazımdır. yani hayatın...
Bugün kötü, yarın daha kötü olacak ve hepsinin en kötüsü gelip çatıncaya kadar bu böyle devam edecek. Bazen güzel şeyler de olsa, zevklerin binlercesi bir acıyı telafi etmeye yetmez.
Hepimiz ölüme değil, ama hayata mahkum edilmiş ve hala mahkumiyetimizin ne anlama geldiğinin farkında olmayan mahkumlarız.

Dum Spiro Spero (Nefes aldığım sürece umudumu yitirmeyeceğim)
Bu nispeten bir "winner" cümlesi olmakla birlikte ne üzerine kazanıldığı belli olmayan bir zaferi simgeliyor sanki. hayata karşı bir zafer mi ? kesinlikle hayır. ölüm yanıbaşında çünkü.
Ancak yaşamak için gerekli olan bir felsefe olduğu da yadsınamaz. umudu yitirmek ölümden daha iyi değildir. Hayat denilen bu parmaklıkların arkasındaki yerde o parmaklıkları kırmak için en elzem şeydir umut. Her şeyin daha kötüye gittiğini; gideceğini bile bile kendini avutmak için, bu kısa ömrünü hayat üzerine düşünerek heba etmemek için gereklidir. Belki biraz kendini kandırmak gibi. Ama huzur içinde ölmek için de insan psikolojisi binlerce yıldır daha iyi bir yol bulamamış, evrimini gerçekleştirememiş. Elimizde olan en iyisi bu!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder